Hemen belirtelim, kaydi altın satışına satış bedeli üzerinden 24 Mayıs 2020 tarihinden itibaren yüzde 1 oranında kambiyo vergisi getirildi ve uygulanmaya başlandı.
Kaydi altın, fiziki teslimat olmaksızın hesabi olarak tıpkı altın gibi muameleye tabi işlemlerdir.
Bilindiği üzere altın, kıymetli madenler arasında tarihte keşfi en önemli sonuçlar doğuran madenlerden biridir. İnsanları yüzyıllarca peşinden sürüklemiş, savaş ve barışlara neden olmuştur. Estetik olması nedeniyle bazen mücevher, rezerv aracı olma özelliği ile bazen külçe, değişim aracı özelliğinden ötürü bazen para şekline giren altın tüm zamanların en çok talep edilen kıymetli madenlerinden birisi olmuştur.
Küresel krizle birlikte yatırımcılar, güvenli bir liman arayışına girmiş ve altının cazibesi tekrar artmıştır. Altına yönelen yatırımlar ise geleneksel yöntemlerle altın satın alınması şeklinde (fiziki) olabildiği gibi altın hesaplarına, altın fonlarına yatırım yapılması şeklinde de (kaydi) olabilmektedir.
Bankalar yatırım talebine yönelik olarak vadesiz altın depo hesabı, vadeli altın depo hesabı, altın biriken hesap, altına katılma hesabı, altın teminatlı ihtiyaç kredisi, altın ve gümüş kredileri, altın fonları, altın havalesi, kuyumcu paket sigortası, altına endeksli finansman gibi geniş bir yelpazede birbirinden farklı hizmet ve ürünler sunmakta ve bu ürünleri her geçen gün farklı alternatiflerle çeşitlendirerek kaydi altın satış hacmini büyütmüşlerdir. Böylece altın hesabı, kaydi altın alımı satımı (fiziki teslim olmaksızın) ülke ekonomisine ve finansal sisteme katkı sağlar hale gelmiştir.
%1 (YÜZDE BİR) KAMBİYO VERGİSİ NASIL GELDİ?
Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu, bankalarda yaptıkları bir araştırma ve inceleme sırasında yatırım hesapları ve diğer (vadesiz, vb.) hesaplar üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın alım satım işlemlerinin “kambiyo işlemi” olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda tereddüde düşüyor ve Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan (GİB) görüş talep ediyor.
21.05.2020 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı, vadesiz ve yatırım hesapları üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan (kaydi) altın alım satım işlemleri kambiyo işlemi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğünün görüşüne başvuruyor.
Anılan Genel Müdürlükten alınan 21.05.2020 tarihli ve 276064 sayılı yazıda:
"Bilindiği üzere, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun kambiyo mevzuatına ilişkin düzenlemelere esas oluşturan Kanundur. Anılan Kanun'un 1 inci maddesinde kambiyo mevzuatında hakkında düzenleme yapılmasına imkan tanınan kıymetler; kambiyo, nukut, esham ve tahvilat, kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetler ile ticari senetlerle tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikalar olarak yer almaktadır.
Anılan Kanun uyarınca yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar'ın "Tanımlar" başlıklı ikinci maddesinin (h) bendinde döviz (kambiyo) efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap, belge ve vasıta; (j) bendinde kıymetli madenler ise her tür ve şekilde altın, gümüş, platin ve paladyum olarak tanımlanmıştır.
Bu itibarla, kıymetli maden ve dövizin kambiyo mevzuatında düzenlenen değerler olması, kambiyo mevzuatında kıymetli maden depo hesaplarında işlem gören kaydi tutarların açık bir tanımının yer almaması ve özü itibarıyla fiziki teslimat yapılmadığı sürece kaydi ve değeri dövizle belirlenen bir tutarın söz konusu olması hususları dikkate alındığında; vadesiz ve yatırım hesapları üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın alım satım işlemlerinin kambiyo işlemi olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir."
şeklinde görüş bildiriliyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı yine aynı gün (21.05.2020) söz konusu görüşü 70903105-180[5601-269-2]-E.53703 sayılı yazısı ile Türkiye Bankalar Birliğine gönderiyor ve bankalar nezdinde yatırım hesapları ve diğer (vadesiz, vb) hesaplar üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satış işlemlerinin kambiyo işlemi kapsamında değerlendirilerek bu işlemler üzerinden yürürlükteki oranlara göre kambiyo muamele vergisi (BSMV) hesaplanması gerektiğini belirtiyor.
Aynı gün Türkiye Bankalar Birliği bütün banka genel müdürlüklerine; bankalar nezdinde yatırım hesapları ve diğer hesaplar üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satış işlemlerinin kambiyo işlemi değerlendirilerek bu işlemler üzerinden kambiyo muamele vergisi hesaplanması uygulamasına en kısa sürede geçilmesini bildiriyor.
24 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Kambiyo Vergisi oranı %1 (yüzde bir) olarak belirleniyor.
ESKİ ORAN NE İDİ?
Kambiyo işlemlerinden ilk olarak 1998 yılında çıkarılan 98/11591 sayılı BKK ile binde 1 vergi alınmaya başlanılmıştır. Ancak, 2008/13459 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 15 Nisan 2008 tarihinden itibaren kambiyo vergisinin oranı binde sıfıra indirilmiştir.
1106 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren kambiyo vergisinin oranı, bazı istisnalar hariç kambiyo işlemlerinde satış tutarı üzerinden alınmak üzere binde 1’e yükseltilmiştir.
Daha sonra binde 1 olan oran, 7194 sayılı Kanunla 7 Aralık 2019 tarihinden itibaren binde 2’ye çıkarılmıştır.
24 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de24 Mayıs 2020 tarihinden itibaren binde 2 oranı yüzde 1’e yükseltildi. Yani, kambiyo vergisi oranı 5 kat arttı.
Söz konusu oran artışı dikkate alındığında; fiziki altın satışlarının artacağını kaydi altın altın satışlarının düşeceğini söylemek mümkündür.
VERGİNİN MÜKELLEFİ KİMDİR?
Banka ve Sigorta Muameleri Vergisi’nin (BSMV) mükellefleri banka ve bankerlerle sigorta şirketleri olmakla birlikte konumuz itibari ile bankalardır. Dolayısıyla döviz ve kaydi altın satışlarında devlete karşı vergi yükümlülüğü yine bankalardadır.
Ancak, pek tabii ki bankalar ilgili vergiyi döviz ve altın satış fiyatları içerisinde müşterilerine yansıtmaktadırlar. Şöyle ki kanunda verginin mükellefi bankalar olmakla birlikte verginin mali yükü satış fiyatının içerisinde büyük oranda kendileriyle işlem yapan gerçek/tüzel kişilere yansıtılmakta ve mali yük genel olarak müşteride kalmaktadır.
HANGİ İŞLEMLERDEN KAMBİYO VERGİSİ ALINMAYACAKTIR?
Aşağıdaki işlemlere de kambiyo vergisi uygulanacaktır, ancak oran sıfır olarak belirlendiğinden herhangi bir vergi ödenmeyecektir.
1- Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları,
2- Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yapılan kambiyo satışları,
3- Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanılan ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları,
4- Sanayi sicil belgesini haiz işletmelere yapılan kambiyo satışları,
5- İhracatçı Birliklerine üye olan ihracatçılara yapılan kambiyo satışları.
KAYDİ ALTIN KAMBİYO /DÖVİZ MİDİR?
Bilindiği üzere, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun uyarınca yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da kambiyo kavramının tanımını bulmak mümkündür. Anılan Karar’ın 2. maddesinde, döviz (kambiyo), kıymetli madenler, işlenmemiş altın, işlenmiş altın, kıymetli taşlar ve kıymetli eşya kavramlarının hangi anlamı ifade çok açık bir şekilde açıklanmıştır.
Buna göre;
g) Efektif: Banknot şeklindeki bütün yabancı ülkeler paralarını,
h) Döviz (kambiyo): Efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtaları,
j) Kıymetli Madenler: Her tür ve şekilde altın, gümüş, platin ve paladyumu,
ifade etmektedir.
Görüldüğü üzere, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 2. maddesi uyarınca; her tür ve şekilde altın , döviz (kambiyo) olarak değil, “kıymetli maden” olarak nitelendirilmiştir.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinde “Banka ve sigorta şirketlerinin 10.06.1985 tarih ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.” denilmektedir.
Aynı Kanun’un 31. maddesinde ise; banka ve sigorta muameleleri vergisinin matrahının 28. maddede yazılı paraların tutarı olduğu, kambiyo alım ve satım muamelelerinde kambiyo satışlarının tutarı vergiye matrah olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Bu durumda, bankaların altın alım satım işlemleri kıymetli maden satışı olarak nitelendirilip söz konusu kıymetlerin satışı nedeniyle lehe kalan paraların %5 oranında banka ve sigorta muamele vergisine tabi tutulması gerekir.
Nitekim Gelir İdaresi de bu tarihe kadar bu görüşte idi. 22.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-BSMV/28-60 sayılı muktezasında banka kaydi hesabı dolayısıyla altın alım satımı ile ilgili olarak “Bankanız tarafından kendi nam ve hesabına yapılan altın alım satım işlemlerinde altının alış tarihindeki TL değeri ile satış tarihindeki TL değeri arasındaki fark üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanması gerekmektedir” şeklinde görüş bildirmiş ve uygulamaya bu şekilde yön vermişti.
Bize göre de doğru olan ister fiziki ister kaydi olsun altın, kıymetli maden olup, kambiyo (döviz) olarak değerlendirilmesi kanuni değildir. Eğer kambiyo olarak değerlendirilmek istenmesi halinde, 32 sayılı Karar’ın (h) bendine “kaydi altın vb kıymetli maden hesapları” şeklinde bir ifade eklenerek bu alandaki tüm ihtilafları ortadan kaldıracaktır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yeni görüşüne göre kaydi altın alım satım işlemleri kambiyo işlemi olarak değerlendirildiğinden, bankalar nezdinde yatırım hesapları ve diğer (vadesiz, vb) hesaplar üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satış işlemlerinde altın satış bedeli üzerinden yüzde bir (%1) oranında BSMV uygulanacaktır.
Öte yandan fiziki altına ilişkin herhangi bir değişiklik bulunmamakta olup bankaların fiziki altın satışlarında lehe kalan para üzerinden %5 BSMV hesaplanmasına devam edilecektir.
kaynak: superhaber.tv