Kapalıçarşı'da ahilik geleneği ile büyüyen sadekar ustası Bilge Gürsoy ağırlıklı erkeklerin çalıştığı kuyumculuk sektöründe kadınların da başarılı olabileceğini gösterdi. İşini çok sevdiğinin altını çizen Sayın Gürsoy mesleğe dair hikayesinin 1997 yılında Marmara Üniversitesi Uygulamalı Takı Teknolojisi Bölümü'ne girmesi ile başladığını söyledi. Tecrübeli sadekardan bu mesleği yapmak isteyen gençlere de önemli tavsiyeler geldi.
25 YILINI BU MESLEĞE VERDİ
Sadekar Bilge Gürsoy
Benim hikayem 1997 yılında Marmara Üniversitesi Uygulamalı Takı Teknolojiçsi. O bölüme girmemle hikayem başladı. Mesleği çok sevdim. Bir şeyler tasarlayıp yapabilmek çok güzeldi. Üretim yapmak bir şeyleri ortaya çıkarmak çok güzeldi. Eğitim alırken bizim Kapalıçarşı'ya gidip gelişlerimiz başladı. Yavaş yavaş insanlarla ustalarla tanışmaya başladık. Döküm, ocak, mıhlayıcılarla tanıştık. Ödevlerimizi yapmaya çalışırken taşçılarla tanıştık. Ufak ufak bir deneyim oldu. Okulu bitirdikten sonra da masa başında oturup tasarım yapmayı sevmiyorum. Üretmek ve ortaya çıkarmak benim daha çok hoşuma gidiyor. Onun için tanıdığım birine sadekar bulur musun, yanına girecek dedi. O da ustamı tanıyormuş. Beni onun yanına yerleştirdi. Ustam tek başına çalışıyordu zaten. Çalışmaya başladık. Kalıplar modeller yapıyorduk. O dönemde popüler olan cevşenler vardı. Dualı kutular. Onlara ben değişik tasarımlar yapıyordum. Kubbelerini değiştiriyordum. Onları ürettim. Birkaç sene orada çalıştıktan sonra altın atölyesine girdim.