İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Sayın Ayşen Esen, altın ithalatına ilişkin getirilen düzenlemelerin sektöre yansımasını Bloomberg HT'ye değerlendirdi. İAR CEO'su Sayın Esen açıklamasında, “Altın ithalatına ilişkin getirilen düzenlemeler bir amaca hizmet etmek isterken, bir yandan işlemleri durdurduğunu ve ihracatın önünü kesti.” dedi
''TÜRKİYE ALTIN SEKTÖRÜNDE İTHALATÇI BİR ÜLKE''İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Sayın Ayşen Esen:
Kıymetli madenler ve altın sektörü genelde Türkiye’nin ithalatçı olduğu bir sektör. Bu sektörlerin içine baktığınızda ithalat bizim için bir ham madde kaynağı olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’nin altın ihracatı olarak baktığımızda iki kalem var. Birisi İstanbul Altın Rafinerisi gibi uluslararası çaptaki altın rafinerilerinin ürettiği külçe altınlar. Bir diğeri de kuyum sektörü. Her iki sektörde de Türkiye çok ileri bir durumda. Kuyumculuk sektöründe dünya sıralamalarında 3.-4. Sıralarda yer alıyor. Külçe altın sektöründe özellikle bankaların yaptığı ticaretler LBMA tarafından akredite edilmiş altınlarla oluyor. Bunları üreten dünya üzerinde 70 tane akredite rafineri var. Biz de bunlardan bir tanesiyiz. Ve bunların içinde en büyük 10 taneden bir tanesiyiz. Hatta kapasite açısında baktığımızda en büyük 2 -3’ün içindeyiz. Dolayısı ile dünya çapında baktığınız zaman altın sektöründe Türkiye’nin çok büyük bir önemi var. Türkiye’nin lojistik konumu müthiş bir avantaj sağlıyor. Altın işinde zaman her şeydir. LBMA akreditasyonuna sahip bir rafinerinin ürettiği altının, kalitesinde zaten herhangi bir soru işareti yoktur. İyi bir kurum markasının ürettiği ürün çok kalitelidir. Fakat bunların arkasında en önemli husus zamandır. Çünkü altının fiyatı borsa fiyatı olarak sürekli değişen bir fiyat. Dolara bağlı bir yerleşimi var. Dünyadaki politik değişikliklerden çok fazla etkileniyor. Bunlardan dolayı da ne kadar işinizi çabuk döndürürseniz o kadar avantajlı oluyorsunuz.
''TÜRKİYE'NİN MADENLERDEN YILLIK ALTIN ÇIKIŞ RAKAMI 40 TON CİVARINDA''
İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Sayın Ayşen Esen: Neden ihracatımızla karşılaştırdığımızda ithalatımız daha yükseğiz şöyle anlatayım size. Türkiye’de maden kaynakları olarak baktığınızda bir numaralı kaynak maden olarak düşünürsek, Türkiye’nin yıllık maden çıkış rakamı 40 ton civarında. Geriye kalan piyasadan gelen hurda altın dediğimiz , döngüde olan altındır, tekrar dönüşüme girmiş olan altındır. Bununda piyasada 150-200 kilo kadar döndüğünü düşünecek olursak, bu altınlar üretim kapasitesine ve taleplere hiçbir zaman yetmez. Bu yüzden de her zaman ithalat ihracat ihtiyacı vardır. Bu ithalat ihtiyacı normalde ihracat için ithalat ihtiyacı olduğu için katma değeri olan bir ithalattır. Katma değeri Türkiye’de bırakır. İşçilik Türkiye’de kalır. Geçtiğimiz 10 yıla bakarsak Türkiye’nin altın ithalatı ile ihracatı her zaman belirli bir dengedeydi. İAR açısından baktığımda 1.3 milyar dolar ihracat yaptığım yıl, 800 milyon dolar ithalat yapmışımdır. 1 milyar dolar ihracat yaptığımda, 600 milyon ithalat yapmışımdır.
''YAPILAN DÜZENLEMELERLE ALTIN İTHALATI VE ÜRETİMİ DURDU''İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Sayın Ayşen Esen: Özellikle gümrükte bir takım düzenlemeler getirildi. Dahilde işlemde gelen malların kontrol altında girmesi istendi. Bunun ne için geldiğinin sorgulanması istendi. Prensipte sorgulama ve data alma çok doğru bir karar olmakla birlikte burada istenen kapanma oranları gibi şartlar sektörü zora soktu. Çünkü sektörde hiçbir zaman ithalat ve ihracat birer birer evrak evrak yapılmaz. Bir ton bir talep alırsınız. Bunu 10 ayrı yerden alırsınız. Farklı farklı yerlerden ithal edersiniz. Dolayısı ile tek bir dosya ile kapıyarak işlem yapmazsınız. Bunlar Türkiye’yi kapamasa oranı yüzde 18 olan bir ülkeyi yüzde 80 talebiyle karşı karşıya bırakınca ithalat durdu. İthalat durunca üretim durdu. Üretim durunca ihracat durdu. Dolayısı ile dahilide rejimde yapılan değişiklikler bir amaca hizmet etmek isterken, bir yandan işlemleri durdurdu ve ihracatın önünü kesti.
''GEÇMİŞTE BİR MALI İŞLEYİP İHRAÇ ETMEMİZ 3 GÜN SÜRERKEN, BU SÜRE 15 GÜNE ÇIKTI''İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Sayın Ayşen Esen: İkinci alınan bir kural Borsa’ya yapılacak bir takım bildirimlerdi. Gene kayıt içine almak ve bilgi derlemek için yapılan bir işlemle birlikte bilgileri derlerken, 3 gün önce bize bildirilmesi gerekir diye bir kural getirildi. Oysa altın sektöründe bu çok zordur. Bir madenden ithalat yapıyorsanız, malınızın 500 kilo mu 498 kilo mu geleceğini, son gün görürsünüz. Dolayısı ile burada yapılan bir değişikliği 3 gün içinde bildirmek mümkün olmadığından borsadaki süreler 3’er gün şeklinde gecikmeye başladı. Bunun üstüne yine ayar kontrolleri standart getirmek için Darphane’de yapılması istendi. Darphanede yapılan ayarlar eskiden yanı sıra Darphane’nin akredite ettiği 10-15 ayar evinde yapılırdı. Bunlar kaldırıldı. Ayarevi sonuçları sadece Darphane’den alınacak olunca bir Darphane bir günde yapılan bazen 20-30 ithalata yetmez oldu. Çünkü bir günde gelen tonaj bazen 3-5 ton olabiliyor. Dolayısı ile eskiden bir günde çıkan ayar sonuçları bir haftaya kadar uzar oldu. Geçmişte bizim 3 günde bir malı alıp işleyip ihraç ettiğimiz süre 15 günlere çıktı. Bu da otomatikman sadece firmaların değil Türkiye’nin dünyadaki kredibilitesini etkileyen dünyadaki talebini etkileyen bir unsurdur. Ve önümüzdeki günlerde bunun sonuçlarını ihracattaki yavaşlama olarak göreceğiz. Sıkıntılı bir yere gideceğini düşünüyorum. Her genelge çıktığında arkasından sıkıntılar değerlendirilir. Yenilik ve düzenlemeler yapılır. Biz şu an yeni düzenlemelerin yapılıp ihracatın önünün açılmasının bekliyoruz diyebilirim.
O çok sevdiğimiz güzel meslek ahlakımız ve ahilik müessesine saygınıza istinaden son zamanlarda sosyal medyada hızla yayılan bu videoyu sizinle paylaşıyoruz
JTR Başkanımız Sayın Kamar: Sektörümüzün yıllara sair elde ettiği kazanımları kaybetmeden reformları gerçekleştirmenin yolunu ortak akıl ile bulmalıyız
Bitcoin yatırımcılarını hedef alan dolandırıcılık olaylarını ve son dönemde gündeme gelen kripto paralara vergi konusunu Doç Dr Ali Murat Kırık ile konuştuk