İKO Başkanımız Sayın Atayık'tan Gündeme Geniş Perspektifte Bir Bakış
Tarih:2021-02-18 19:00:01
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık Kuyum Haber'e sektörümüzle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Türkiye'de 40 bin kuyumcu olduğuna dikkat çeken Sayın Atayık, ''buna rağmen bir kuyumculuk yasası yok'' dedi. ''İsteyen kişilerin vergi dairesine dilekçe verip kuyumcu dükkanı açabildiğine dikkat çeken İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Atayık, ''biz bunun önüne geçmek istiyoruz, kuyumcularımızı tek çatı altında toplayalım ve Kuyumculuk Denetleme Düzenleme Kurulu kuralım istiyoruz'' dedi.
KUYUMCULUK DENETLEME VE DÜZENLEME KURULU
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık Kuyumculuk Denetleme ve Düzenleme Kurulu ile ile ilgili taslağın hazır olduğunu ve Cumhurbaşkanımıza arz edileceğini söyledi. Sayın Atayık kısa adı KDDK olan Kurulun neden gerekli olduğunu '' Kuyumculuk yasamız yok. İsteyen vergi dairesine dilekçe verip kuyumcu dükkanı açabiliyor. Biz bunun önüne geçmek istiyoruz. Ehil olmayan kişiler ahilik kültüründen gelmeyen kişiler, bu mesleği bilmeyen kişiler kuyumculuk dükkanı açıyorlar. Daha sonra kötü niyetli kişiler piyasadan çekilip gidiyor. İnsanlarımız da mağdur oluyorlar. Biz diyoruz ki Türkiye'deki bütün kuyumcular, 40 bin kuyumcu var sayıyoruz şu an, bunun 6 bin tanesi üretici. Bu kuyumcuları tek bir çatı altında buluşturalım. Kuyumculuk Denetleme ve Düzenleme Kurulu kuralım istiyoruz. Kısaca adı KDDK. Bunun da kararname taslağı her şeyi hazır vaziyette. Cumhurbaşkanımızdan randevu talep ettik. İnşallah talebimiz kabul görürse kendilerine de arz edeceğiz. Çok önemli bir şey. İsteyen istediği yerde kuyumcu dükkanı açabiliyor. Biz şunu getirmek istiyoruz. Eğer kuyumculuk mağazası açacak kişi buna ehil mi? Lokasyonu iyi mi? Biliyorsunuz çok büyük soygunlar oluyor. Geçen 2 ay içinde 7-8 ölümlü yaralamalı gasp ve soygunlar oldu. Bunları denetleyelim istiyoruz. Sermayesi yeterli mi? Fiziki yeri, mekanı yeterli mi? Bunları denetleme altına almak istiyoruz. Gerçekten kuyumculuk sektörü çok önemli ve stratejik bir sektör. Ülkemize de çok büyük katkıları var. Geçen ay ihracatını en çok artıran sektör kuyumculuk sektörü. Bu kadar stratejik ve önemli sektör ama bir başıboşluk var. Kuyumcu odaları ve dernekleri var ama bunu bir tek çatı altında düşünüyoruz. KDDK olarak bunları denetlemek istiyoruz, bunların çalışmalarını kontrol etmek istiyoruz. Kötü niyetli kişilere de meydan vermemek istiyoruz. Kuyumculuk deyince aklınıza sadece sevgililer gününde , anneler gününde veya özel günlerde hediye alınan, cari açığı artıran, israf edilen bir ekonomi değil. 12,5 milyar dolar bizim ihracatımız var. Bunun 7,5 milyar doları gümrük beyannameleri ile, diğerleri de Kapalıçarşımız ve turistik bölgelerden yapılan turistlere satışlarımızdan gelmektedir. Ayrıca 5 milyar Tl'lik de iç piyasa hacmimiz var. Sektörde 300 bine yakın çalışanımız var. 1,5 milyon kişi buradan ekmek yiyor. Dünyada ihracatta İtalya birinci Türkiye ikincidir. Pazar payında genel olarak dünyada ilk 5 'in içindeyiz. Üretimde de ilk üçün içindeyiz. Yani bu kadar önemli bir sektörün bir yasası yok. Bunun için Kuyumcu Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nu hayata geçirebilirsek sektörümüzün önündeki bütün engeller kalkmış olacak. Ülkemize daha çok katma değer ve daha çok istihdam sağlamış olacağız'' cümleleri ileanlattı.
''14 ŞUBAT BEKLENTİMİZİ KARŞILAMADI''
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık, 14 Şubat'ın kuyumcu esnafının beklentilerini karşılamadığına dikkat çekti. Sayın Atayık konu ile ilgili olarak, ''özel günlerde bizim kuyumculuk ve mücevher sektörü yıllık satışlarının yüzde 25-30'unu özel günlerde karşılar.. Yılbaşı'nda da beklentimiz oluşmadı. Taksit sayısının indirilmesi bizim bir teklifimiz vardı BDDK'ya. Biz teklimizi yetkili kurullara ilettik. Biz geçici bir süre taksitlerin 12 aya veya daha fazlaya çıkarılmasını istedik. Pandemi süresince elimizdeki stokları eritmek için iç piyasada taksitlerin artırılmasını istedik fakat bu talebimize bir cevap gelmedi. Dolayısı ile 14 Şubat sevgililer gününde de esnaflarımız çok hazırlandı. Vitrinlerini süslediler, yeni ürünler yaptılar. Yeni tasarımlar geliştirdiler. İnsanlarımıza bu özel günde ihtiyaçlarını görmek, sevgililer gününde en önemli hediye sektörü çiçekçilik ve mücevherdir. Fakat bizim taleplerimiz 14 Şubat'ta sokağa çıkma yasağında kuyumcularımıza özel bir izin talep ettik. Basında dile getirdik ve içişleri bakanlığımıza yazdık ama gerekli olumlu cevabı alamadık. Böyle olunca esnaflarımız gerekli satışları yapamadılar. Beklentilerini karşılayamadılar. Bu sektörümüze büyük bir yük getirdi. Pandemi süresince İstanbul fuarımız var bizim. Mart ve Ekim fuarları ertelendi. Bu fuarlar önemli. Dünyadaki fuarların ilk üçü içerisindeydi. Yurt dışındaki her fuara Lasvegas olsun Viçenza olsun Bangkok olsun, Amerika ve İtalya olsun buralara bizim 70-80 firmamız katılımcı olarak gidiyordu ve ürünlerini pazarlıyor çok da iyi satışlar yapıyordu. Bunlar da olmayınca elimizde 5 milyar dolara yakın bir mücevher stoğu birikti. Bunu eritmek için iç piyasaya yönelelim dedik fakat düğün, sünnet ve özel günlerin ertelenmesi, düğünlerin yapılamaması sektörümüzü zor durumda bıraktı. Bunun için taksitlerin artırılmasını istedik. Fakat 8'den altıya düşürüldü. Bu da esnaflarımızı mağdur etti'' dedi.
''ALTIN ESASLI MUHASEBE ŞART''
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık, sektörümüzün önemli beklentilerinden birisi olan altın esaslı muhasebe konusunda önemli açıklamalar yaptı. Sayın Atayık bu konuda, ''bu 20 senedir kanayan bir yara. 2002'de altın esaslı diye bir muhasebe gelmişti. Bir sene falan sürdü bu iptal edildi. Bunun yerine enflasyon muhasebesi getirildi. Biz göreve geldiğimizden beri devamlı bu konuyu hükümet yetkililerine ve Hazine, Maliye Bakanlığı'mıza ilettik. Tasarı haline getirdik. Çok yoğun görüşmelerimiz oldu. Belki 40-50 defa Ankara'ya gidip geldik. Olumlu bir noktaya da gelmiş bulunmaktayız. Altın muhasebesinde şöyle bir durum var. Pandeminde önce 2020'nin başında çok iyi tanıdığım biri kuyumcu firması açtı. 10 kilo da altın aldı. Faturasını da aldı. Bu fatura 270 liraydı. Hiçbir iş yapmadan hiçbir fatura kesmeden, işlem satış yapmadan altın beşyüzlerin üzerine çıktı. Arada çok büyük bir marj çıktı. 270'e aldı, 500'lere çıktı. 10 kiloda 2 milyon 3 bin liralık kar gözüküyor. Halbuki bu kişi hiç bir kar etmedi, işlem yapmadı, ticaret yapmadı. Hazine ve maliye bakanlığımızın vergi kanunlarına göre diyorlar ki bu 2 milyon 300 bin lirayı sen kazandın. Bunun vergisini ver. Halbuki böyle bir şey yok. Bizim sermayemiz altın. Bizim için altın 10 bin lira da olsa bin lirada olsa fark etmiyor. Bizim 10 kilo altınımız varsa sene sonunda 11 kilo olmuşsa biz bir kilo kazanmış oluyoruz. Biz bunun üzerinden vergi vermek istiyoruz. Diğer türlü vergi vermek sermayemizi eritiyor. Bu da kuyumcu esnafımızı çok zor durumda bırakıyor ve kayıt dışına itiyor. Düşünün Anadolu'da bile 100 liraya 150 liraya gramı altın faturaları var ve bekliyor. Çünkü esnafımız fatura fiş kesse kazancından daha çok vergi vermesi gerekiyor. Bunu biz sayın bakanlarımıza anlattık, Lütfi Elvan Beyle görüşüp anlattık. O da hak verdi bize. Bizim işçilikten kazancımız var. Bir katma değer katıyorsak oradan vergi vermemiz lazım. Olumlu yaklaştılar. İnşallah ekonomi reformları yakında meclise gelecek. İnşallah bunun içinde olmasını temenni ediyorum. Yoğun bir çaba gösteriyoruz. İnşallah bu olursa kuyumcu esnafımızın kayıt dışına itilmesini önlemiş olacağız. Daha çok vergi vereceğiz. Daha fazla katma değer üreteceğiz'' değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık'ın gündemindeki bir diğer konu da son dönemde artan kuyumcu soygunları oldu. Sayın Atayık bu konuda yasa değişikliği ile cezaların artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Sayın Atayık'tan kuyumcularımıza da önemli uyarılar geldi. İKO Başkanımız Sayın Atayık, ''Kuyumcu soygunlarında çok büyük bir artış var. Çünkü emtiamız çok değerli. Yeni ufacık parça bir kilo dediğimiz bir şey 5 santim eninde 10 santim genişliğinde bir ağırlık kilosu 500 bin liraya yakın. Şimdi düşünün banka soygunlarında en fazla , biliyorsunuz bankalarda nakit para stoğu bulundurmuyorlar. Bir soyguncu en fazla 10 bin 20 bin, 50 bin-100 bin lira gasp edebilir. İnşallah olmasın tabi bunun önüne de son kanunlarla geçildi. Bir kuyumcu soygununda 3 kilo altın götürse 1,5 milyon TL, 10 kilo çalıyorlar 5 milyon TL, biz diyoruz ki kuyumcu soygunları adi bir soygun olarak görünmesin. Bankacılıkta nasıl bunun bir ağır cezası varsa, kuyumculukta da yasa değişikliği ile bu cezaları getirelim, kuyumcularımızın mağduriyetini önleyelim. Gaspçıların ve soyguncuları önleyelim. Esnafımızın da tedbir alması lazım. Biz ilk göreve geldiğimizde bir kaç tedbir önerdik arkadaşlarımıza. Diyoruz ki dükkanlarınızda kamera kayıtlarını bir tane tutmayın iki tane tutun. Bir tanesini boş bırakın. Kuyumcu gasp ediliyor gece. Kamera kayıtlarını da alıp gidince polisimiz ve sigorta da birşey yapamıyor. Bunun için diyoruz ki göstermelik olarak bir tane kutu koyun. Kayıt cihazınızı ise başka yerde saklayın. Yandaki komşularınız ile bir irtibat kurun. Emniyette bunların alarm tertibatları var ama Emniyet gelene kadar uzak yerdeyse bir vakit kaybediliyor. Yan komşunuzda kim varsa kuyumcu olsun olmasın, giyim olsun bir restoran olsun bir iletişim, zil gibi çağrı cihazı gibi bir şey koyun Allah korusun böyle bir şey olduğunda hemen birbirinizden haberiniz olsun. Onlar gelince cadırıcılık olsun. Alarm sistemi mutlaka olsun. Kamera kayıtları mutlaka olsun. Camlarınız kurşun geçirmez ve kapılarınız otomatik olsun. Bizim istatistiklerimize göre genelde soygunlar sabah açılış veya akşam kapanış saatlerinde oluyor. Bunlara çok dikkat edin. Ürünlerinizi toplarken akşamleyin kapılarınız kitli olsun ,kepenkleriniz kapalı olsun öyle toplayın. Sabah açtığınız zaman vitrinleri dizerken bu tedbirleri alın diye arkadaşlarımızı uyarıyoruz. Esnafımızın dikkatli olması lazım. Gerçekten önemli bir sektör. Emtialar çok kıymetli, kötü niyetli insanların gözü kuyumcularda. Yasa değişikliği de bizim için çok önemli. İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu'dan da randevu talep ettik. Yakın zamanda da bu konuyu kendilerine arz edeceğim'' dedi.
İKO Başkanımız Sayın Mustafa Atayık'tan son dönemde artan e- ticaret ile ilgili de önemli uyarılar geldi. Sayın Atayık bu konudaki görüşlerini ,''e-ticaretle göreve geldiğimizden beri uğraşıyoruz. Ticaret sitelerinde şahıslar istedikleri gibi ürünlerini koyabiliyorlar. Yanıltıcı beyanlar veriyorlar. 800 liraya pırlantalı safir yüzük deniyor. Bu mümkün değil. Bunun sadece maliyeti bile o değil. Pırlanta olsa fiyatı o kadar. Safir olsa aynı. Altını varsa bu daha fazla. Yanıltıcı beyanları yapanları biz diyoruz ki büyük sitelere yazılar yazdık. O sitelere gidip ürünü satmak isteyenlerin o sitelerin sahiplerine kuruluşlara yazı yazdık. Dedik ki bunları sitenize koymayın. İstanbu Kuyumcular Odası'na akredite olacaklar. Üye olabilir, derneklere üye olabilir. İstanbul Kuyumcular Odasına bir akredite olması lazım. Biz bunlara senelik bir akredite vereceğiz. Hersene denetleyeceğiz'' şeklinde aktardı.
İSTANBUL KUYUMCULAR ODASI'NDAN YENİ YAZILIM
İKO Başkanımız Sayın Mustafa Atayık yeni geliştirdikleri yazılımla ile ilgili de bilgiler verdı. Sayın Atayık, ''yeni bir yazılımımız var bizim. Bu da çok önemli. O sitelerde veya kendi sitelerinde satış yapacak kişiler e-ticarette İstanbul Kuyumcular Odası'nın güven damgasını göstermeleri lazım. Ürünlerini koyduklarında ekranın brir köşesinde İstanbul Kuyumcular Odası'nın güven damgası mührünü koymaları lazım. Böylece tüketicilerimiz de rahatlıkla alışveriş yapsınlar. Bunu hayata geçirebilirsek bu çok önemli. Ticaret müdürlüğümüzle konuştum, haftaya inşallah Ticaret Bakanlığı'mızdan davet ettiler. E-ticaret sürekli gelişiyor. Dijital ortam gelişiyor bunun da denetlemesi ve düzenlemesinin yapılması lazım. Çünkü bizim ürünlerimiz hassas ve değerli ürünler. İnsanlarımıza biz bunları görerek almalarını tavsiye ediyoruz. Fiziki olarak mahallesindeki, semtindeki tanıdık kuyumcularından alışveriş yapsınlar diyoruz. Herkesin bir kuyumcu tanıdığı vardır. Bir sıkıntı olursa o kuyumcuya gidip hakkını arıyabilir. E-ticaretten çok şikayet alıyoruz. İnsanlar mağdur olup Cimer'e yazıyorlar, Cimer'de doğrudan bize gönderiyor. Şunlar şunlar mağdur olmuştur, oda olarak bunlara ne yapıyorsunuz diye'' dedi.
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık'tan kuyumcu esnaflarımıza bir de müjde geldi. Kuyumcu esnafımızla müşteriler arasında yaşanan tartışmaları sonlandıracak olan uygulamanın yakında cep telefonlarında kullanılabileceğine dikkat çeken Sayın Mustafa Atayık, ''fiyat.iko.tr diye bir ekranımız var. Bunu esnaflarımız için yaptık. İstanbul'da bölge temsilcilerimiz var. Onları yetkili kıldık. onlar fiyatlarını semtlere göre ayarlayacaklar. Bu fiyatları tavsiye niteliğinde. Kesin olan fiyatlar değildir. Bunları vatandaşlarımız içinde harekete geçiriyoruz. Anadoludaki esnaflarımız da kullanmaya başladı. Diğer oda başkanlarımız da rica etti, göderdik: şimdi bunu applikasyonlu yapıyoruz. Android ve İphonelerde bunları telefonlarına indirecekler. Fiyatlara bakacaklar hangi semte giderlerse gitsinler, yani siz Fatihtesiniz Bağcılar'a gittiniz, telefonunuz da Bağcılar'daki fiyat ekranınıza düşecek. Şu an esnafla vatandaş arasında bir münakaşa oluyor şu an. Televizyonlardan bakıyorlar başka sitelerden bakıyorlar. Kuyumcudaki fiyat her an, her dakika değişen bir fiyat. Vatandaş diyor ki burada 450 lira siz niye 460 liraya satıyorsunuz. Halbuki bu doğru değil. Onun aldığı fiyat 5 saat önceki fiyat. Biz bunun önüne geçmek için vatandaşla esnafımızı karşı karşıya getirmemek için bu yazılımı başlattık. Çok yakında bunu da inşallah duyuracağız''dedi.
BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA ATAYIK'IN ESNAFLARIMIZA MESAJI
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanımız Sayın Mustafa Atayık kuyumcularımıza, ''Oda ve dernek üyesi olan kuyumcularımızla hiç bir sıkıntımız yok . Geçen haftalarda kapsamlı denetimlerimiz oldu. Ürünler alıp ayarlarına bakıyoruz, kontrol ediyoruz. Bunlara dikkat etsinler, müşterilerine yeni şeyler sunmak lazım onları sunsunlar'' mesajını ileterek cümlelerine son verdi.