Samsun'da yaşayan Kocagülle ailesi tırmandıkları sarp arazilerde ve dağlarda yarı değerli taş arıyor. Türkiye'nin dört bir yanından buldukları bu taşları aksesuar takılara dönüştüren aile, işlerini severek yapıyor. Aile doğada bulduğu taşları yine kendilerinin yaptıkları taş kesme makinesinde şekillendiriyor daha sonra da takılarda kullanıyor. Taş aşığı ailenin şaşırtan tutkusunu Sayın Sedat Kocagülle ile konuştuk.
3 KARDEŞ SARP ARAZİLERDE TAŞ ARIYOR Yarı Değerli Taş Avcısı Sedat Kocagülle: Profesyonel olarak 6-7 sene önce bu işin içerisine girdik. Türkiye’de süs taşlarının nerede olduğunu öğrenip bunlarla ilgili oraya sürekli yolculuklar yaptık. Bu yolculuklar gece saat 02’de- 03’de başlıyor. Kütahya’ya, Eskişehir’e gittik. Biranda karar verip oraya gidiyorduk. 3 kardeşiz. Biz üçümüz de taşları seviyoruz. Birlikte hareket ediyoruz. Yeni yeni taşlar bulmak için yeni yerler keşfetmek için birlikte çalışıyoruz.
''TÜRKİYE'DE SAFİR OLDUĞUNU KANITLADIK'' Yarı Değerli Taş Avcısı Sedat Kocagülle: Türkiye'deki taşlar arasında ateş opali, kalsedon, morion quartz, aqua marine bilinen taşlardı. Türkiye’de safir olduğunu bundan 3 sene önce ispatladık. Prof Dr Murat Hatipoğlu hocamızla bunu paylaştık. Kendisi bizi kırmayarak geldi. Bölgeyi inceledik. Belli bir çalışmadan sonra Hocamız bunu safir olduğunu kanıtlamış oldu. Türkiye’de safir olduğu resmi olarak belgelenmiş durumda. Biz safiri bulduk. Yakut olduğu biliniyordu ama mavi safir olduğu kayıtlarda yoktu. Bunu ispatlamış olduk çalışmalarımızla. Bundan sonra Türkiye’de yok denen taşları da bulursak bir sürpriz olabilir.Biz sürekli taş buluyorduk. Sadece buluyorduk ama taş nasıl işlenir, nasıl parlatılır, nasıl kesilir bunlarla ilgili en ufak bir bilgimiz yoktu. Bazı şeyler sır gibidir. İnsanlardan öğrenmeye çalışsanız bile. Size söylemezler taşın kesilip parlatmasını. Biz kendimiz gece gündüz çalışarak, sabahlara kadar uyumadan taşı nasıl parlatacağım diye, yıllarca onun için uğraşdım. Sadece taşı bulmak değil, taşı kesip parlatma konusuna da geçtik. Dünya standartlarında pırlanta kesim ölçülerinde taşı kesip parlatabiliyoruz. Dünya standartlarında taşları kesip işleyebiliyoruz. Bu işte çok büyük sektör olma potansiyeli var. Türkiye’de bu taşlara o kadar büyük bir merak var ki yurt dışına göre çok daha fazla.
''TAŞ KESİMİ DE YAPIYORUZ'' Yarı Değerli Taş Avcısı Sedat Kocagülle: Taş kesimi de yapıyoruz. Taşı kesiyoruz, parlatıyoruz, isteyene özel olarak yüzükler yapıyoruz. İnsanları yetiştiriyoruz. Şu anda Türkiye’de taş kesimini öğrettiğimiz 10 insan var. Biz taşı kesmesini kendimiz öğrendik. Fakat 9 Eylül Üniversitesi’nden Murat Hatipoğlu hocamıza teşekkür ediyorum. Onun destekleri oldu. Elmas derecelendirme kursuna gittik ve elmas uzmanı sertifikalarımız da var bizim. Kendimiz öğrendik ama nasıl öğrendik? Bir taşı keseyim şurasını parlatayım değil. Dünya standartlarında ne olması gerekiyorsa, baget kesim ölçüleri nedir? Ona göre kesiyoruz. Normalde pırlanta kesimin standartı vardır. Biz ne yaptık? Türkiye’deki taşlar için hem makine yaptık taşı kesmek için, kendi kestiğimiz taşın makinesini kendim yaptım. Makineyi yurt dışından almak çok kolay değil. Çin malı makineler var. Bir kez kullanıyorsun ikinci de atıyorsun. Biz milli olan bir şeyi, düşünün taşı bulduk, dedik ki biz bunu nasıl keseceğiz? Bunun makinesi nasıl olur? İnternetten oradan buradan baktık, 2-3 sene sırf o makineyi yapmak için uğraştık. En sonunda makineyi standartlarına oturtturduk. Şu anda makine imalatı yaparak satmıyoruz. İsteyenlere, çok rica edenlere arada tek tük yapıyorum. Makine ticareti yapmıyorum.
''RÜYAMDA GÖRDÜĞÜM TAŞI DAHA SONRA BULUYORUM'' Yarı Değerli Taş Avcısı Sedat Kocagülle: Bir enerji var. Rüyamda gördüğün taşı iki gün sonra buluyorum desem inanır mısınız bilemiyorum ama bu nasıl enerjidir? Beni götürüyor yani. Hiç bir şey bilmeseniz bile adımlarınız sizi oraya kadar götürüyor. Orada taşın küçücük bir işaretini ,parçasını görsek bize yetiyor. Türkiye’de inanın bu işi bu kadar gönülle yapanlar var ki, sosyal medyada adı geçmeyen çok profesyonel isimler var. Ben onların hepsine burada selam gönderiyorum.